Milyonlarca emeklinin gözü temmuz zammına çevrildi. En düşük emekli maaşının ne kadar olacağı merak edilirken çalışma hayatı ve sosyal güvenlik uzmanı Özgür Erdursun en düşük emekli maaşı için yaptığı hesaplamanın sonucunu açıkladı.

Özellikle dün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP lideri Özel arasında CHP Genel Merkezi'nde gerçekleşen ve asgari ücrete ara zam ile emekli maaş zammının da konuşulduğu öğrenilen zirve sonrasında milyonlarca emekli bir kez daha heyecanlanmıştı.

En düşük emekli maaşı tahminini açıklayan çalışma hayatı ve sosyal güvenlik uzmanı Özgür Erdursun yaptığı açıklamada Erdoğan-Özel görüşmesi için "Görüşmelerden bir sonuç alınacağını düşünmüyorum. Çünkü emeklilerin ne beklediğini Sayın Erdoğan da biliyor. Durumun herkes farkında" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın yerel seçimlerden önce yaptığı açıklamada "seyyanen bir zam yaparsak 7 bin TL, 10 bin TL gibi bir rakam, artış ile beraber, biz memurlarımıza aylık veremeyiz. Yatırımlarımızı durdurmak zorunda kalırız. Biz emekliye artış yapmak istiyoruz ama önemli olan fiyat istikrarı" ifadelerini kullandığını hatırlatan Erdursun, Haber3'teki habere göre açıklamalarına şöyle devam etti:

Şu anda hükümetin hedefi fiyat istikrarı. Bu sağlanana kadar da fiyat istikrarsızlığının faturasını emekli, çalışan ve asgari ücretli ödemeye devam edecek. Bunu sağlamak da çok kolay bir iş değil.

Daha önce şöyle demiştim: “Asgari ücrete sıfır zam, memura ve memur emeklisine yüzde 20, SSK ve Bağ-Kur emeklisine ortalama yüzde 25 artış yapılabilir Temmuz ayında.” Dediğim şu an gerçekleşiyor maalesef.

Emekliye seyyanen zam da olmayacak. Emekliye de asgari ücretliye de zam olmayacak. Emekliye kanunda öngörülen enflasyon farkı verilecek. Bunun dışında bir refah payı ya da iyileştirme düşüncesi hükümette yok. Yüzde 5 refah payı ile yüzde 30’a tamamlanır düşüncesi dahi yok.

Asgari ücrette de bir artış beklenmiyor. Bu nedenle de cebine 25, 30, 40 bin lira giren sabit ücretliyi de zor günler bekliyor. Sabit ücretli çalışanlar bu enflasyonun faturasını öder. Gelirleri giderleri karşısında erir. Biz şu an Türkiye’de bunu yaşıyoruz.”